Çıktım seher vakti, erkenden yola,
Bir hoş oldum kaldım, yolu görünce,
Yol yorgunu oldum verdim bir mola,
Ve daldı gözlerim, uykum düşünce.
Boz bir yılan gibi, kıvrık'tı yollar,
Aldı ve götürürdü, göründü dağlar,
Dağın yamacında, bir de ne görsem,
Derde şifa veren, bir pınar çağlar.
Nazlı, nazlı akan, suyu görünce,
Geçti yorgunluğum, bir tas içince,
Göründü etrafta tür, tür kekikler,
Yayıldı bir koku, ondan biçince.
Karları erimiş, baktım dağların,
Mor sümbülü açmış, yeşil kırların,
Sular yatak yorgan, ağlayıp durur,
Belli bir derdi var, akan suların.
Çevirdim yüzümü baktım dağlara,
Sordum derdi neymiş sordum kırlara,
Dün bir ceylan gelmiş, suyun başına,
Sevmiş de ceylanı, hasretmiş ona.
Buz gibi akan su, sallanır durur,
Bir sağa bir sola, durmadan vurur,
Yaz demez kış demez, akar durur da,
Ne durur ne kurur, ne de yorulur.
20 ocak 2011-01-22
A.Yüksel Şanlı er
Ankara
imza