Aylardan şubat,
Güneş gülümsemekte, yeşil nergisleri açmış dağlara,
Okunmakta neşesi, gülen yüzünden,
Kışı unutmuş, belli doğanın gülümsemesinden.
Çiçekleri okşayıp, sevmesinden,
Kırlarda yamaçlarda az da olsa kalmış karlara,
Hediye etmiş de,
Bu gün, altın kırıstallarını,
Okşar kırıstal taktığı, karlı yamaçları karlı koyakları,
Geçilmez, neşesinden.
Yeşille bezenmiş, düzlükler,
Açmış yeşil çimenlerin içlerinde,
Burcu, burcu kokan, yeşile sarılmış sarı nergisler,
Çıkmış kırlara toplar o nergisleri boğum, boğum yapan,
Köylü kızı olmaktan gurur duyan,
Eli kınalı güzeller.
Kelebekler uçar konar, çiçekten çiçeğe,
Koşar, arkasından,
Baharı özlemiş,
Kıştan soğuktan bıkmış,
Güneşe hasret kalan bahar özlemiyle yanan çocuklar.
Ve bir de kızlar var,
Renk, renk desen, desen fistan bindallı giymiş,
Gelinlik çağındaki,
Nergis güzeli, kızlar,
Nergis toplar da, onlar kırlar da, da,
Süzer onları, biraz ötesinde çiçek toplar gibi yapan yağız delikanlılar,
Bahar güneşi, hasretini çektiği aşk sevda içini kaynatırken,
O çiçekli, kırlarda.